Şiirsel bir anlatımla en fantastik duygularınıza dokunmayı hedeflediğimiz Tunç Kafiye isimli bu yeni içeriğimizde, haftanın maçlarına ait en ince ayrıntıları paylaşmayı görev edindik. Ülkedeki tüm FF oyunlarından futbola, bahisten kâhine, sakat ve cezalıdan iç saha - deplasman istatistiklerine, futbolcu önerilerinden duran top analizine, düz yazıdan romana, masaldan hikâyeye bu içerikte resmen yok, yok! Diğer içeriklerimizle benzeşmemesi için de adını Tunç Kafiye koyduk, çünkü Tunç Kafiye şiir mısralarındaki kelimelerin son hecelerinde yapılan ses benzeşmesidir. Yani diğer içeriklerimizle asla benzeşemez :) Mantığın bittiği bu noktada sizleri aşağıda yer alan yazımıza davet ediyoruz. Okuyun, okutun, okutturun...

 

 

1. Hafta

Geçen hafta sizlere önerdiğim kadro toplamda 105 puan aldı. Yine geçen hafta maç maç ilerlerken oyuncu havuzumda sizlere tavsiye ettiğim oyunculardan yüksek puan alanları aşağıda listeledim. Hatırlatma babındadır, çok da şey yapmayın. Ama illa sağlamasını alacağım diyorsanız buyurun buradan alın -> 1. Hafta Tunç Kafiye

 

 

2. Hafta

Trabzonspor - Hatayspor

Taş Devri insanları, binlerce yıl boyunca avcılıkla yaşamlarını sürdürdüler. Mağaralarda barındılar, keskin ve sert taşlardan silahlar yaptılar. Ok, mızrak ve topuzla mamut, rengeyiği ve ayı gibi büyük hayvanları avladılar. İnsanlar hayvanlar kadar güçlü ve çevik değildi, ama zekâları, silah yapma yetenekleri avcılıkta başarılı olmalarını sağladı. Ayrıca bu ilk insanlar, kendilerine avcılıkta yardımcı olması için köpek gibi bazı hayvanları da eğittiler. Çoğu zaman bir geyik ya da yabani at sürüsünü bir uçuruma doğru sürüp avladıklarında, bütün topluluğa yetecek kadar yiyecek elde etmiş oluyorlardı...

Neden böyle bir giriş yaptığımı açıklayayım. Yukarıdaki paragrafla Taş Devri insanları yerine Trabzonspor'u, ok, mızrak, topuz yerine Bakasetas, Visca, Cornelius'u, mamut, rengeyiği, ayı yerine de üç büyükleri rahatlıkla koyabilirsiniz, cümlenin anlamı bozulmaz! Avcılığı anlattığım bu ilk paragraf aslında soyadı ile müsemma olan ''Abdullah Avcı'' geldikten sonraki Trabzonspor'u tanımlıyor. O keskin Karadeniz zekasını kullanıp sezonu erken açan, nokta atışı transferlerini zamanında yapıp önüne geleni deviren, en önemli maçlarda dahi üst düzey bir performans ortaya koyan Trabzonspor sonunda rakiplerini alt etmeyi başarıp şampiyon olmuştu. Bu sezon henüz ilk haftadan da ligin sefiri olduğunu İstanbulspor karşısında hiç zorlanmadan aldığı 2-0'lık netice ile göstermiş oldu. Bu hafta rakip, geçtiğimiz haftayı bay geçen, Munir'ini, Mame Diouf'unu ve Ömer Erdoğan'ını kaybetmiş Hatayspor. Kendi evlerinde favori bordo mavililer. Kalesinde güven vererek yine haksız rekabet yaratma peşinde olan Uğurcan Çakır, bu sezonki gol kralı adayım Andreas Cornelius ile daha ilk haftadan bu sezona dair büyük umutlar vadeden Stryger Larsen alınması gereken ilk sıradaki futbolcular. Fazlasını tavsiye etmiyorum lakin şampiyona çok daha fazla güvenenler için ucuz Trezeguet ve pahalı Edin Visca'yı kenara köşeye not ediyorum.

 

Kayserispor - İstanbulspor

İş insanı Cem Uzan'ın kulübü satın almasıyla alt liglerden son sürat Süper lige yükselen (1995), yüksek bütçe ve mali güçle birlikte transfer piyasasını karıştıran, kadrosunda dönemin en popüler yıldızları Salenko, Van Vossen, Van Der Brom, Sergen, Oğuz, Saffet, Halilagiç, Zdravkov, Emre ve Aykut olan İstanbulspor'dan bugünlere çok şeyler değişti. Cem Uzan'ın kulübün hisselerini satmasından sonra 5 senede 3 lig birden gerileyip amatör liglere kadar düşse de, sonrasında el değiştirip bu sezon başı uzun yıllar sonra tekrar ligimize geri geldi sarı siyahlılar. Ancak şunu itiraf etmeliyim ki; ilk hafta seyrettiğim takımın bu kadro yapısıyla sezonu misafir olarak geçireceği yüksek olasılık! Açıkçası et mi tavuk mu anlayamadım. Ön plana çok çıkan olmadığı gibi, Süper lig seviyesinde fark yaratacak bir oyuncuları da yok gibi. Şimdilik düşüncem bu yönde, 8 Eylül son tarih. Umuyorum gerekli bütçeleri ve iyi bir transfer akılları da mevcuttur. 

Transfer tahtası kapalı olup yeni bir oyuncu kadrosuna ekleyemeyen Kayserispor, buna rağmen Çağdaş Atan yönetiminde kompakt bir takım haline geldiğini daha ilk haftadan bizlere gösterdi. Rachid Ghezzal faktörünü hesap edebilseler İstanbul deplasmanından 1 puan dahi çıkartabilirlerdi. Bu hafta kendi evlerinde dişlerine göre bir rakibi ağırlayacaklar. Sarı kırmızılı ev sahibi takım net favori bana göre. Alınacak oyuncular da az çok belli. Eğer sakatlığı ciddi değilse Mame Thiam, bu ligin üstündeki seviyesi ile Mario Gavranovic, Beşiktaş maçında beğendiğim Emrah Başsan'dan en az ikisi kadrolarınızda mutlaka olmalı. Ayrıca bu haftaya özel olan defans ve file bekçisi yokluğunda ve elbette ki uygun fiyatlarıyla Onur Bulut ve Bilal Bayazit de hiç fena tercihler olarak gözükmüyor.   

 

Galatasaray - Giresunspor

Müzisyen, bestekâr, oyuncu, yönetmen, yapımcı sıfatlarının yanı sıra 80'li yılların modası arabeskin önemli isimlerinden biri olan Yunus Bülbül bugüne kadar tam 36 CD, 6 LP, 4 45’lik yapmış ve "Doğum Günüm Bana Geldiğin Gündür", "Aldanma Çocuksu Mahsun Yüzüne" gibi 350 besteye imza atmıştır. Ayrıca 64 sinema filmi ve 31 TV dizisinde de rol almıştır. Kendisi daima gülen yüzü ile hafızalarımızda yer etmiştir ve elbette ismiyle soyadında taşıdığı iki hayvan ismi ile! 

Galatasaray'ın Antalyaspor karşısında son dakika golü ile kazandığı maçta yukarıdaki paragrafta ismi geçen sanatçımızın adaşı olan Yunus Akgün'e bayıldım. Gol ve asiste katkısı olsa resital olarak tanımlayabileceğimiz bir performansa imza attı, keyif ve umut verdi oyunu. Öyle ki bülbül seyretse kendisini dile gelirdi! Maç bitiminde kafamda beliren ilk şey haftaya bu oyuncuyu önermek, önerirken de kendisinden 45 yaş büyüğü olan Yunus Bülbül'ü anmaktı. Daha sonra hafta içi kendisi hakkında basında MLS ekibi Los Angeles FC'nin talip olduğu yazıldı. Bahsedilen rakam ise 7 milyon 500 bin Euro idi. Doğru mudur değil midir bilmem, bildiğim tek şey bu hafta Yunus Akgün'ü kadrosuna almayanlar pişman olacaktır.

Elbette Yunus ile bu maç özelinde noktalayacak değilim yazımı. Rahatlıkla sarı kırmızıya boyanıp dörtlenebilecek bir karşılaşma Galatasaray - Giresunspor mücadelesi. Diğer kanat oyuncusu Kerem Aktürkoğlu, geçen hafta eski günlerinden kısa ve güzel bir film ortaya koyan Fernando Muslera, yine 11 çıkıp bu ''sefer'' golünü atacağını düşündüğüm Haris Seferovic ve gol ya da asist anlamında geri dörtlüden en çok umut vadeden defans oyuncusu kontenjanından Patrick Van Aanholt ile tam beş kişi öneriyorum sizlere. Hepsini isteseniz de alamayacaksınız ama aklınıza yatanları fazlasıyla alın.

Son olarak Yunus Bülbül'ün gerçek ismi "Yunus Habbuloğlu"dur. Alın bu bilgiyi ne yapıyorsanız yapın!

 

Adana Demirspor - Sivasspor

Geçtiğimiz hafta Giresunspor biraz kaliteli ayaklara sahip ve şansı yanında olan bir takım olabilseydi Adana ekibini evine puansız yollayacaktı. Yeni transfer Ertaç Özbir iyi bir maç çıkarttı. Benzer şekilde Gaziantep FK. da Sivas'ı üzebilir ve deplasmandan başı önde ayrılabilirdi. Olmadı! Bu haftaya gelirsek; iki iyi sayılan ama henüz hazır olmayan ekibin mücadelesini yorumlamak, maçın skorunu ve ön plana çıkabilecek oyuncularını tahmin etmek oldukça güç. Zaten bu karşılaşma önünüze gelip de bakınca, resmen beraberlik kokuyor. Hiç bulaşmayın isterim naçizane. Çok daha güvenilecek takımlar ve oyuncuları varken riskinizi minimize etmek elinizde. Tüm bunlara rağmen Britt Assombalonga ve Max Gradel zehirli oklarını atayım buraya, kadromda olmayacaklarını da beyan edeyim, gerisi sizde...

 

Ümraniyespor - Antalyaspor

Namağlup 16 lig maçı sonrasında geçen hafta Galatasaray'a son dakika golü ile kaybeden Antalyaspor, ligin yeni takımı ile mücadelesi için İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı'na gelecek. Ev sahibi için kapalı kutu, henüz ön plana çıkmış, üzerine konuşacağımız bir oyuncusu mevcut değil diye yazmıştım Fenerbahçe karşılaşmasını seyrettikten sonra silmek zorunda kaldım! Tarihlerindeki ilk Süper lig mücadelelerinden 3 puanla ayrılabilirlerdi, umarım bu performansları sadece ilk maç ve büyük rakip motivasyonundan ibaret değildir. Karşılıklı oyuncu önerip geçeceğim, deplasman ekibinin bir adım önde olduğunu düşündüğüm ve tek oyuncudan fazlasına gerek olmadığının ısrarla altına çizerek noktalayacağım bir maç yorumu yapacağım. 

Deplasman ekibinde Haji Wright 15 gole imza attığı sezona bıraktığı yerden devam edecek gibi görünüyor. Geçtiğimiz hafta rakip kalecinin ismi Fernando Muslera olmasaydı hat-trick yapabilir, sezona fırtına gibi bir girişle sezonun önemli FF kahramanlarından biri olacağını gösterebilirdi. O maç olmadı, o maç işte bu maç olabilir! Kendisine çok güveniyorum, artık penaltı atacağını da kesinleştirmişken göz ardı etmemenizi öneriyorum. Rakip takımdan ise Hırvat orta saha Antonio Mrsic'i Kadıköy'de pek beğendim. Takımının penaltıcısı olmasının yanında son 3 sezondur 21 gol attığını belirtmeliyim. Ben kadroma almam ama bu yazıyı okuyan kitlenin içinde İstanbul ekibine güvenenler var ise alternatif olarak düşünebilirler.    

 

Gaziantep FK - Ankaragücü

Geçtiğimiz sezon evinde yalnızca bir kez yenilen, son iki senedir iç sahada en başarılı ilk 5 takım arasında yer alan Gaziantep FK. yıllardır iç sahada kazandığı galibiyetler ile lige tutunmuş bir ekip. Gaziantep Kalyon Stadyumu'nda büyü, iksir, sihir veya buna benzer bir şey olabilir. Bu hafta sezonun ilk iç saha maçında Ankaragücü'nü ağırlayacaklar. Geçtiğimiz hafta berabere kalmış iki takımın mücadelesinde ev sahibi ekibin favori olduğunu düşünüyorum. Buradan hareketle size bir adamı işaret edeceğim;

2019-2020 sezonu ► 15 maç 7 gol 2 asist 2 penaltı alma ♦ 109 puan (devre arasında geldi)

2020-2021 sezonu ► 38 maç 15 gol 3 asist 2 penaltı alma ♦ 241 puan (en çok puan kazandıran 4. oyuncu)

2021-2022 sezonu ► 31 maç 14 gol 7 asist ♦ 210 puan (en çok puan kazandıran 8. oyuncu)

2022-2023 sezonu ► 1 maç 1 gol ♦ 10 puan

 

Beşiktaş'ta oynadığı dönemde tribünden canlı canlı seyrederken hangi sporu yaptığını bir türlü anlayamadığım Souleymanu Youla için zamanında wikipedia sitesinde ''Sansasyonel oyun tarzıyla potansiyel kitlelere fantastiksel mutluluklar yaşatan fonksiyonel bir futbolcudur'' yazardı! Puahhahaha hiç güleceğim yoktu :))) Ama bu cümlenin öznesini Alexandru Maxim olarak değiştirip yeniden kursak, hem kulağa pek hoş hem de cümle çok mantıklı hale gelir. Geçen haftaki frikik golü ile sezon açılışını yapan Rumen futbolcunun bir kaptan adayı olarak da düşünülebileceğini yazmıyorum bile, siz anladınız çoktan. Bununla birlikte geçen hafta seyrettiğim ve çok beğendiğim sol bek  Matej Hanousek ile rakip takımın Yunan oyuncusu Anastasios Chatzigiovanis (Tasos) alternatif tercihler olarak aklınızın kıyısında köşesinde olmalı.  

 

Alanyaspor - Beşiktaş

Yeni sezon tüm hazırlıklarını 3'lü defans üzerinden yaparken bir anda 4'lü defansa dönüp futbolda planlama ve yol haritası kavramlarına bambaşka bir boyut getiren Valerien Ismael ve Beşiktaş takımı Kayserispor karşılaşmasında hazır bir görüntü vermedi. Nasıl olsun ki? Transferler, antrenmanlar, hazırlıklar komple 3'lü sistem üzerinde yapıldı. Saha parselleme, geçiş oyunu santrforu, pres taktiği, topu rakibe bırakma ve kanat beklerinin konumu buna göre belirlendi. 2017 yılından beri 4'lü oynatmayan hoca, bir gün uyandı ve 4'lü oynayacağız dedi. Kısa vadede Beşiktaş'ın uçacağını kaçacağını düşünmüyorum. Ancak geçen hafta 90+6'da rakip kale ağlarının köşesine ibretlik bir top bırakan Rachid Ghezzal'in o müthiş sol ayağına 500 sayfalık kitap yazar, son sayfasının son cümlesine; ''Aslında sağ ayağını kullanıyordu...'' yazabilirim!

Evinde Beşiktaş'ı ağırlayacak olan Alanyaspor ise şu an liderin arkasında ikinci konumda. Fatih Karagümrük'ü İstanbul'a gelip 4 golle geçip, evine dönen Akdeniz temsilcisi sahada oynayan Türk oyuncuları, Eduardo Wilson'ın gol vuruşları ve kaptan Efecan Karaca'nın gol pasları ile haftaya damga vurdu. Teknik direktör Farioli maç skoru adına burada en önemli faktör olacak bence. Alanyaspor geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında 4 büyükler ile oynadığı hiç bir maçı kazanamazken kalesinde toplam 14 gol gördü. Rotasyoncunun büyük takımlara dahi kendi kalemden pasla çıkayım alışkanlığını korumak istemesinin sonucuydu bu. Bu sezon yine eski alışkanlıklarından devam eder mi, bilemiyorum. Ama yaparsa benzer bir skor görebiliriz tabelada. Sakatlığı geçmiş ise Efecan Karacan düşünülebilir. Geçen haftaki 4-2'lik spektaküler sonucu da unutmadan maksimum bir Beşiktaşlı oyuncu alarak geçmek lazım bu maçı. Onun da kim olduğu belli zaten...   

 

Konyaspor - Başakşehir

Çok uzun yıllar önce (1994) bir arkadaşım Fenerbahçe - Cannes maçına gidiyor. İlk maç 4-0, ikinci maç Kadıköy'de. Umut, ümit, ışık, heyecan vs. pek yok elbette, iyi oynasınlar puan alsınlar yeter diye bakılıyor. Ama işte yine, ufak da olsa, bir acaba ile yoksa var! Maçtan önceki gün Cooper testi yapılmış, o zamanlar Fenerbahçe'de oynayan Tayfur Havutçu herkese açık ara yaparak ne denli enerjik olduğunu ispatlamış. Gazeteler yazmış, çok ön plana çıkmış falan filan. Neyse maçın henüz başında bu Tayfur (o maç sağ bek oynamıştı) topu kendi ağlarına atıyor ve Cannes öne geçip oluşabilecek bir gram umutları da yok ediyor. Uğultular, yuhlamalar, ıslıklamalar derken tribünün arkasından gür bir ses yükseliyor;

 

Enerci dolu Tayfuuuuur, lan maçın anasını s.....!

 

Bu hikâye aklıma geldikçe gülerim :)))) Buradan gelelim enerjisi pek fazla kalmayan iki Avrupa temsilcimize. Perşembe akşamı rövanş mücadelelerinde Breidablik ve Vaduz ile karşılaşıp bu maça çıkacak olan Başakşehir ile Konyaspor'un pek gayret sarf etmeyeceklerini, al gülüm ver gülüm ile kısır bir maç geçireceklerini ve mümkün olduğu kadar az gollü veya beraberlikle sona erecek bir skor alacaklarını ön görüyorum. Oyuncu tavsiye etmiyorum lakin ısrar edenlere Zymer Bytyqi ile Mounir Chouiar'dan aklınıza yatanı kadronuza dâhil edebilirsiniz diyorum. 

Not: Fenerbahçe o gün kendi sahasında 5-1 kaybetti. Cannes'in son golünü daha sonra bir Arsenal efsanesi olacak olan Patrick Vieira güzel bir kafa vuruşu ile attı ve bu gol 18 yaşındaki genç Fransız'ın kariyerindeki ilk golüydü...

 

Kasımpaşa - Fenerbahçe

Geçtiğimiz hafta Kasımpaşa için güç kaybetti, önemli yıldızlarını yitirdi, işleri çok zor demiştik. Rakip Başakşehir 4 gollü bir galibiyetle sanki Kasımpaşa yönetimine yaz transfer döneminde yapamadıklarının bedelini ödetti. Fenerbahçe için ise; her sezon ligin ilk karşılaşmalarından birinde bir sürpriz yaşanıyor, acaba bu sarı lacivertlilere denk gelir mi demiştik. Ümraniyespor Mergim Berisha'nın son dakika golü olmasa Süper lig tarihindeki ilk maçından galibiyetle ayrılıyordu. Çok oyuncu yitirdiği için eksik kadrolu Kasımpaşa ile çok oyuncu aldığı için kargaşa yaşayan Fenerbahçe'nin mücadelesine sahne olacak Kasımpaşa Stadyumu. Favori olan sarı lacivertliler aynı zamanda yorgun olacaklar. Zira Perşembe günü Avrupa kupalarında mücadele edip gelecekler. Geçtiğimiz maç penaltıda topun başına yine geçen Enner Valencia bu sefer klas bir penaltı atarak bizlerin ağzına bir parmak balı çaldı, mutlaka alınmalı. Bunun yanında Emre Mor & Lincoln ikilisinden biri de hemen arkasından kadrolara yazılmalı. Rotasyon korkusu, futbolcu fazlalığı ve Jorge Jesus'un henüz sistemi oturtamadığından denemelerde bulunma olasılığı net favori olan sarı lacivertlilerden çok fazla futbolcu tercih etmemizi törpülüyor. Buna dikkat edin...   

 

 

Bu haftayı bu şekilde kapatıyoruz. Aşağıda tüm Fantezi Futbol oyunlarına dair 2. Hafta kadrom yer almaktadır. Yazının altına yorumlarınızı bırakırsanız sevinirim. Hepinize iyi hafta sonları ve bol bol puanlar dilerim. Esen kalın...

 

 

Ters Manyel (Güncelleme Cuma 14:30)

Diziliş: 3-4-3

Kaptan: Maxim

İlk 11: Bilal - Larsen - Hanousek - Carole - Maxim - Ghezzal - Thiam - Visca - Wright - Valencia - Cornelius

Yedekler: Muslera - Aanholt - Kerem - Seferovic

TD Seçimi: Okan Buruk

 

Önemli Not: Bu içeriğin en altında yer alan haftalık kadro Cuma günü son halini alıp güncelleme saati de belirtilerek paylaşılacaktır. Bilgilerinize...